Darboğaz;


Balık bulucu yok! Su üstü radarı yok! Şimdiki cep telefonlarında bulunan navionics programı yok!
İlkel denebilecek şartlarda başladı darboğaz maceramız.
Sonra öyle "yarın öğlen Darboğaz avımıza 2 kişilik yer açılmıştır" diyen ilanlarımız hem yoktu hem de o kadar basit değildi.
Darboğaza gelecek kişiler en az bir gün önce "kimlik fotokopilerini fakslarlardı. Bizde bir dilekçeye kimlik fotokopilerini ekler Kuşadası Sahil Güvenliğine verirdik.
Bir gün Avukat olan ağabeyim "böyle saçma şey mi olur, sonuçta gittiğiniz yer Türkiye'ye ait" deyip resmi bir işlem yaptı. Böylelikle kimlik fotokopisi ve dilekçe işlemi sona ermiş oldu. Hem bize hem de daha sonra aynı avı düzenleyeck olan arkadaşlarımıza bir iyiliği olmuştu. ( kıymet bilene 😆 )
Bir kasa Çimçim, bir kasa da Sardalya ile giderdik Darboğaza. Mustad 2315 - 13 numara paragat iğnesi ile hazırladığımı tek bir takım vardı. Hee en önemli konuda kasnağa sarılı 100 metre misina kullanır, el ile avlanmamızdı.
Kısa süre sonra Darboğaz, Türkiye'nin en çok katılınması istenen av olmuştu. Bu arada Darboğaz ismine Hürriyet Kaptanımın katkısını inkar edersem hak yemiş olurum. Sırası gelmişken sadece sahip olduğu tecrubeden değil, saygılı kişiliği ile de saygıyı her zaman hak etmiştir.
Zaman geçti...
Tolga YÜCEBAŞ ağabeyim Darboğaz'da ilk kez Sübye ile avlanmamıza sebep olan kişiydi. O ana kadar Darboğaz'da sübye ile av yapıldığını ne görmüş, ne de duymuştuk. Sonuçları mükemmeldi. Sonra bir Sübye furyasıdır aldı başını gitti. (Bu arada "normal takımlı avda" darboğaz rekoru 10.600 gram ile hala kendisinindir.

Hasan BALIKÇI ağabeyim "adamlar canlı kolyoz ile avlanıyor vedat. Ben kolyoz yakalayıp onu atacağım" dedi. Kolyoz yakaladı. Suya indirdi. Beş dakika demedi. Antenli üstündeydi.

İSİMSİZ REKORTMEN
Arkadaşımız telefonda "benim bir kamışım yok. Kasnakla avlansam olur mu kaptanım" dedi. "Gel kardeşim, takım ve misinan sağlam olsun, çekersin" dedim.
Geldi. Ve yakaladı. 6.480 gram Antenli Mercanı ile "elle avlama rekortmeni" İsmini hatırlamadığım için kendisinden özür dilerim. Olur da bana ulaşır ise hemen ismini ekleyeceğimi de bilmesini isterim.
Burada bahsettiğim bir kaç isim dışında da elbette balık avına katkısı olan onlarca kişi var.
Hepsinin ortak özelliği "balık avını benimsemiş" ve balık avına "emek" harcamış olmalarıdır.
Şüphesiz ki balık avının en önemli unsurları
*avlanacağınız bölgenin özelliklerini,
*meradaki balık cinslerini,
*hangi yemlerle av yapabileceğinizi,
*hangi takımları kullanmanız gerektiğini bilmek ve onları doğru kullanabilmek,
*sabırlı olmak ve denizden boş dönmenin normal olduğunu kabullenmiş olmaktır.
Darboğaz hem konumu hem de yapısı itibari ile biraz zor bir avlaktır. Yukarıda bahsettiğim özelliklere sahip binlerce kişiyle av yapmanın yanı sıra yine yukarıda bahsettiğim özelliklerden bir haber binlerce kişiyle de av yaptım. "Keşke bu av bitmese" dediğim de oldu, "keşke on dakika sonra bu av bitse" dediğim de...
Yeni sezona yakında başlayacağız. Darboğaz yine yeni maceralar bekliyor.
Bu yeni sezonda gerçekten balık avcılığını, yani Amatör Balıkçılığın temel özelliklerini benimsemiş insanlarla av yapmak en büyük temennim.
Yeni sezon ile ilgili bilgileri hem bloğumda hem de web sitelerimde paylaşacağım.
Görüşmek üzere sevgiler ve saygılarımla.
Kalemine (şaka şaka klavyene ) sağlık Vedat Kaptanım. Hem kendinin hem de diğer kaptanların (aslında Hürriyet Kaptanın) hakkını veren bir yazı olmuş. İlk darboğaz avına Hürriyet Kaptanla katılmıştım. Ve sonrasında 9 av boyunca bir tane bile antenli mercan yakalayamamıştım. Ama vazgeçmedim. Sabrettim denedim araştırdım ve darboğazda çok çok güzel av günceleri yaşadım. İyisi ve kötüsüyle 200 defa darboğaza gittiysem bunun %95 ı abartısız Vedat Kaptan yani Vedat kardeşimle olmuştur. Ama unutmaman gereken bir isimse sevgili Sıcak su ve kristal buz nidaları ile Kaya Kaptanımdır. Tabiki amatör balık avcılığında ve Darboğazın en tecrübeli kadın avcısı olan eşimi da unutmamamız gerekir diye düşünüyorum. Biliyorum ki darboğaz ve körfez avlarındaki kadın avcılarından da bir sonraki yazıların ve anılarında da bahsedeceksindir. Sevgiler...Tolga Yücebaş
YanıtlaSilKesinlikle katılıyorum. Yeni yazılarımda bahsettikleriniz için de özel yazı yazacağım. Saygılar.
Sil